20 Aralık 2010 Pazartesi

İşte İlk Resim

 İşte ilk eserim... Aslında kimin eseri bilmiyorum ben sadece gördüm beğendim ve yapmaya çalıştım...(Daha oynamalar yapılacak üstünde ama)
Bazı yerlerde eklemeler ve değişiklikler yapmak zorunda kaldım. Tam istediğim gibi mi oldu : HAYIR!!! Ama benim eserim ve ben yaptım e bu kadar oldu ... :)

19 Aralık 2010 Pazar

IŞIL İÇİN ÖZEL TASARIMLAR

Küçük kızımın Suri den ne farkı var değil mi?
 O da bir stil ikonu O'nun modacısı benim yalnızca... :)
Mesela bu robası örgüden, diğer kısımları pazenden olan elbiseyi yıllar önce anneannem bizim için yapmıştı şimdi ben kızım için yaptım...


 Vee bu da kızımcığımın kulakları Trakya soğundan etkilenmesin diye yaptığım bere...


Ben bu tür kolay örgüleri en fazla bir günde çıkartıyorum inanılmaz basit bir model... Benim kızıma da çok yakıştı TABİKİİİ :))))

16 Aralık 2010 Perşembe

Yeni Yıl İçin Çocuklara Noel Baba Yapalım.... :)



 Yeni yıla girerken eğer çocuklarınız "ayy bizim niye Noel Babamız niye bir çam ağacımız yok "diyorsa...
 O zaman ne yapıyoruz: Noel Baba :) 
 Kartonumuzun üzerine Noel Baba resmini çizip üzerine grafon kağıtlarını kesip pritt ile yapıştırmak süretiyle yapabilirsiniz...
 Vee tabii ki pamuktan sakal ...
Belki fotoğrafta çok ilgi çekici görünmeyebilir ama çocuğunuzla birlikte eğlenerek yapabileceğiniz harika bir eğlence... Denemeye değer :)))

14 Aralık 2010 Salı

AFİYET OLSUN AMA ŞEKERSİZ :))

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı varsa.....











Kendi ellerimle boyadığım tepsideki kahvenin hatırı kaç sene olur?

11 Aralık 2010 Cumartesi

Eyvah Minişler Taşınıyor !!!

 Minişler Kasabası'ndan Prenses Işıl'ın sarayına taşınmıştı minişler. Güzel günler geçirdiler bu sarayda... Fakat bir sorun vardı...

 Minişlerin ayrı odaları yoktu, yaşam alanları kısıtlıydı biraz. Buna bir çözüm yolu bulmaları gerekiyordu... Sürpriz Prenses Işıl'ın Kral babasından geldi. Yeni bir Miniş Köşk'ü yapılmıştı bile...
Hemen eşyalarını toplamaya başladılar Minişler. Ne de çok eşyaları vardı ; taşırken bayağı zorlandılar...
 "Vay vay vay... Şu harika köşke bakar mısınız " diye sevinçle haykırdı Ceylan Miniş...Köpek Miniş ne yapacağını bilemez durumda, şaşkınlıkla etrafını seyrediyordu.

Herkes büyük bir sevinçle odasına doğru gitmeye eşyalarını yerleştirmeye başladı... 

Günün sonunda yorgunluklarını atmaları ve kutlama yapmaları gerekiyordu.
Peki nerede ???

Tabi ki Eşek Miniş Dondurma Salonunda.

VEE SON!!! 

10 Aralık 2010 Cuma

Nihayet Kış Geldi :)


 Nihayet kış geldi...
Trakya'nın ayazında her sabah kızımı okula götürmek zorundayım. Kız çocuğu malum süslü oluyorlar :) Saçları bozulmasın diye bere takamıyoruz. Biz de....
Saç bantı yaparız o zaman dedik ... Sadece bir günümü aldı bu bantı hazırlamak. Ertesi sabah kızımın kulakları koruma altındaydı yani...
 Örülünce düz hali pek bişeye benzemiyor. Ama çiçeklerle renklenebilir..
Bazen taşlarla da çok harika görünüyorlar...




İşte benim Prensesim ...



Ve işte bantı... :)) Çok yakışmış değil mi?

8 Aralık 2010 Çarşamba

Minişlerin Sıcak Yuvası (Tanıtım)

Bir zamanlar bir Ceylan Miniş varmış. Yanına arkadaşları Ördek,Örümcek, Kuş ve Salyangoz Minişi alarak çıkmış Prenses Işıl' ın odasından yollara...

 Uzun yollar aşarak nihayet oturma odasına ulaşmışlar... Burada oturma odası kralının Prenses Işıl için yaptığı saraya yerleşmişler. Burada diğer miniş arkadaşlarıyla da karşılaşmışlar...
 Prenses Işıl Minişleri o kadar çok seviyormuş ki sürekli onlarla geçiriyormuş vaktini... Onların odaları için her türlü konforu da sağlıyormuş.Sürekli fotoğraflarını çekip onlarla ilgili hikayeler yazıyormuş.

 Bu oturma odası kraliçesinin blogu için kaçırılmayacak bir fırsatmış... Bunları yayınlamaya karar vermiş. Ama yeni hikayeler için yeni fotoğraflara ihtiyacının olduğunun da farkındaymış. O yüzden bu hikayeleri bölüm bölüm yayınlayacakmış. Prensesin Hikayeleri çok yakında bu sayfada... :))) Bizi İzleyin...




7 Aralık 2010 Salı

Resme Giden Yol Ahşaptan Geçiyor...


 Çok sevmesemde madem gerekli yapacağız... En azından kendime uygun malzeme bulabildim. Çok şirin bir eski radyo görünümlü kutu... Öncelikle zımparalıyoru z ve ahşabımızı metalik boya ile boyuyoruz.


Benim salonum eskitme olduğundan benim bu şirin radyocuğum için en güzel teknik çatlatma tekniği olacak.
 
Kalın ipek fırça ile çatlatma medyumunu kutumuzun tamamına sürüp kurumasını bekliyoruz... Sonra kahverengi boyamızı kutunun tamamına sürüp kurumasını bekliyoruz.Ve kurudukça çatlamaya başlıyor. Kuruyan ahşap malzememizi daha gösterişli kılabiliriz...
Ben Savaroski Taşları kullandım. Transfer tutkalı ile harika yapışıyorlar. Ve son aşama su bazlı vernikle ahşabımızı koruma altına alıyoruz...